SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

BED’UL-HALK

<< 1356 >>

DEVAM: 11 İBLİS VE ORDULARINıN ÖZELLİKLERİ

 

حدثنا عبدان، عن أبي حمزة، عن الأعمش، عن عدي بن ثابت، عن سليمان بن صرد قال: كنت جالسا مع النبي صلى الله عليه وسلم ورجلان يستبان، فأحدهما احمر وجهه وانتفخت أوداجه، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (إني لأعلم كلمة لو قالها ذهب عنه ما يجد، لو قال: أعوذ بالله من الشيطان، ذهب عنه ما يجد). فقالوا له: إن النبي صلى الله عليه وسلم قال: تعوذ بالله من الشيطان. فقال: وهل بي جنون؟.

 

[-3282-] Süleyman İbn Surad anlatıyor: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında oturuyordum. Bu sırada iki kişi tartışıyor ve birbirlerine bağırıp çağırıyorlardı. Hatta birisinin öfkeden yüzü kıpkırmızı kesilmiş ve şahdamarı patlayacak gibi şişmişti. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem: 'Ben bir söz biliyorum! Eğer bu öfkeden çıldıran kişi o sözü söylerse kızgınlığı gider. Eğer, [Euzu billahi mine’ş-şeytan] şeytandan Allah'a sığınırım, derse içindeki öfke kaybolur' buyurdu. Orada bulunanlar adamın yanına gidip: 'Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şeytandan Allah'a sığın, diyor' dediler. O da: 'Ne yani, ben deli miyim?!' diye karşılık verdi. "

 

Tekrar: 6048, 6115

 

 

حدثنا آدم: حدثنا شعبة: حدثنا منصور، عن سالم بن أبي الجعد، عن كريب، عن ابن عباس قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (لو أن أحدكم إذا أتى أهله قال: جنبني الشيطان، وجنب الشيطان ما رزقتني، فإن كان بينهما ولد لم يضره الشيطان، ولم يسلط عليه).قال: وحدثنا الأعمش، عن سالم، عن كريب، عن ابن عباس: مثله.

 

[-3283-] Abdullah İbn Abbas r.a.'ın naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sizden birisi eşiyle cima'dan önce: .......... (Bismillah. Allahım şeytanı benden uzaklaştır, şeytanı bana rızık olarak lütfedeceğin nesilmizden de uzaklaştır!) diye dua eder ve kendilerine rızık olarak bir çocuk lutfedilirse şeytan o çocuğa zarar veremez ve ona musallat edilmez."

 

 

حدثنا محمود: حدثنا شبابة: حدثنا شعبة، عن محمد بن زياد، عن أبي هريرة رضي الله عنه،  عن النبي صلى الله عليه وسلم: أنه صلى صلاة، فقال: (إن الشيطان عرض لي، فشد علي، يقطع الصلاة علي، فأمكنني الله منه). فذكره.

 

[-3284-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün namaz kıldıktan sonra: "Şeytan bana göründü ve bütün gücüyle saldırıp namazımı kesmeye çalıştı. Fakat Allah, bana onu alt etme gücü verdi. .. " buyurdu. Ebu Hureyre daha sonra o gün yaşananları anlattı.

 

 

حدثنا محمد بن يوسف، حدثنا الأوزاعي، عن يحيى بن أبي كثير، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (إذا نودي بالصلاة أدبر الشيطان وله ضراط، فإذا قضي أقبل، فإذا ثوب بها أدبر، فإذا قضي أقبل، حتى يخطر بين الإنسان وقلبه، فيقول: اذكر كذا وكذا، حتى لا يدري أثلاثا صلى أم أربعا، فإذا لم يدر ثلاثا صلى أو أربعا، سجد سجدتي السهو).

 

[-3285-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Namaz için ezan okununca şeytan arkasını döner ve (tıpkı bir Eşek gibi) yellenerek kaçar. Ezan bitince geri gelir. Kamet getirildiğinde şeytan yine dönüp kaçar. Kamet bittiğinde yine gelir ve insan ile kalbi arasına girip vesvese vermeye başlar: 'Haydi şunu düşün, şunu hatırla!' der. Namaz kılmakta olan kişi, üç rekat mı yoksa dört mı kıldığı konusunda kuşkuya düşene kadar da devam eder. Bir kimse üç rekat mı yoksa dört rekat mı kıldığını bilemezse iki sehiv secdesi yapar."

 

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (كل بني آدم يطعن الشيطان في جنبيه بإصبعه حين يولد، غير عيسى ابن مريم، ذهب يطعن فطعن في الحجاب).

 

[-3286-] Ebu Hureyre r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Şeytan, doğumu sırasında her çocuğun iki yanına iki parmağıyla dürter.

 

Ancak Meryem oğlu İsa Nebi bunun dışındadır. Şeytan ona da dürtmek için gelmiş fakat ancak plasentaya dokunabilmiştir."

 

Tekrar: 3431, 4548

 

 

Plasenta karşılığını verdiğimiz الحجاب kelimesi İbnü'I-Cevzı'ye göre çocuğun sarıldığı kundak anlamını vermiştir.

 

 

حدثنا مالك بن إسماعيل: حدثنا إسرائيل، عن المغيرة، عن إبراهيم، عن علقمة قال:

 قدمت الشأم، فقلت: من ها هنا؟ قالوا: أبو الدرداء، قال: أفيكم الذي أجاره الله من الشيطان على لسان نبيه صلى الله عليه وسلم.حدثنا سليمان بن حرب: حدثنا شعبة، عن مغيرة، وقال: الذي أجاره الله على لسان نبيه صلى الله عليه وسلم، يعني عمارا.

 

[-3287-] Alkame anlatıyor: "Şam'a gelmiştim. Mescidde iken birisi geldi. Onun kim olduğunu sorduğumda: Ebü'd-Derda diye cevap verdiler. Ebü'd-Derda bana: İçinizde Allah tarafından şeytandan korunduğu Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in diliyle bildirilen zat yok mu? dedi."

 

Ravilerden Muğire ed-Dabbı'nin naklettiğine göre ayrıca Ammar'ı kasdederek: "O, Allah tarafından korunduğu Resulullahlın Sallallahu Aleyhi ve Sellem diliyle bildirilen kişidir" demiştir.

 

Tekrar: 6223, 6226

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhari bu (3287.) rivayeti gerçekten de çok muhtasar olarak nakletmiştir. Rivayetin geçtiği diğer yerlerdeki bilgileri naklettiğimizde konu daha iyi anlaşılacaktır: Alkame, Şam'a gider ve mescitte iki rekat namaz kıldıktan sonra Allah'a kendisini salih bir insanla karşılaştırması için dua eder. O sırada mescide birisi girer ve insanlar onun etrafında toplanırlar. Alkame gelen zatın kim olduğunu sorar. Oradakiler Ebü'd-Derda olduğunu söyleyince onun yanına giderek nasıl dua ettiğini anlatır. 

 

Ebü'd-Derda ise ona geldiği yerde Huzeyfe ve Ammar gibi çok hayırlı insanlar bulunduğunu söyler.

 

 

قال: وقال الليث: حدثني خالد بن يزيد، عن سعيد بن أبي هلال: أن أبا الأسود أخبره، عن عروة، عن عائشة رضي الله عنها،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الملائكة تتحدث في العنان - والعنان الغمام - بالأمر يكون في الأرض، فتسمع الشياطين الكلمة، فتقرها في أذن الكاهن كما تقر القارورة، فيزيدون معها مائة كذبة).

 

[-3288-] Hz. Aişe r.anha'nın naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Melekler gökyüzünde bulutlar arasında yeryüzünde olacak işleri konuşurlar. Bu sırada şeytanlar da onlardan bir şeyler duymak için çalışırlar ve duydukları sözü tıpkı bir testinin doldurulması gibi kahinlerin kulaklarına aktarırlar. Bununla da kalmaz o söze kendilerinden yüz yalan daha katarlar."